Watch Dogs önde gelen oyun yayıncılarından Ubisoft’un Assassin’s Creed serisi ile ilgili güzel olan herşeyi alıp, bunları GTA tarzı bir oyun yapısı ve Batman Arkham serisinin dinamikliğiyle birleştirerek ortaya çıkarttığı bir oyun. Watch Dogs, Assassin’s Creed gibi görünmemeye değil, hızlı karar vermeye dayanan bir macera sunuyor. Oyunu, daha oyun gelmeden internet aleminde aşırı popüler olan Aiden Pearce karakteriyle oynuyoruz. Aiden Pearce, bu hayat oyununu kendi kurallarına göre oynayan ve dijital korsanlık yetenekleri ile adalet dağıtan biri olarak karşımıza çıkıyor. Aiden Pearce’in bu işe kalkışmasının nedeni ise, yeğeni Lena’nın ölümünden sorumlu kişilerden intikam almak. Chicago şehrinin güvenlik sistemlerini (ctOS) manipüle eden Pearce, ışıklar, araçlar ve aklınıza gelebilecek her türlü elektronik sistemi hackleyip onları kendi çıkarları için kullanabiliyor.
Beklenti yüksek olursa alınan haz düşük olur mantığıyla incelemeye başladığımız Watch Dogs’da hikaye bizi şaşırtan derecede iyi çıktı. Kendimizi oyuna kaptırmış ve Aiden Pearce’in verdiği savaştan onunla birlikte keyif alırken bulduk. Hikaye konusunda çok fazla detayı sizlere spoil etmek istemiyoruz, bu yüzden o konuya pek fazla değinmeyeceğiz.
Görsel açıdan ele alırsak, Watch Dogs gerçekten de mükemmel görünüyor. Bir çok insan oyun çıkmadan önce oyunun grafik detayının düşürüldüğüne dair haberler okudu ve Watch Dogs hakkında endişeye düştü. Fakat yapımcı firma bu iddiaları yanlış çıkarttı. Tabii, bu haberler internet ortamına düştükten sonra ufak değişikler yapmışlar mıdır bilemiyoruz (?). Sonuç olarak oyunun grafikleri, oyunun sahip olduğu en iyi şeylerden biri.
Araç kullanma konusuna değinirsek, ilk başlarda benzer oyunlardan alışanlar için biraz ağır gelebilir. Fakat zamanla buna da alışıp, araç kullanmaktan büyük zevk alacağınıza eminiz. Araçları kontrol etmek kolay diyebiliriz, ve onları kullanırken her hangi bir sorun yaşamadık. Araçlar hakkında garip kaçan tek şey ise, ortada pek fazla bulunmayıp, aşırı sağlam gözükmeleri.
Oyuncular oyunu oynarken Aiden Pearce’ın cep telefonunu kullanarak oyundaki ilerlemelerini takip edebiliyor, yeteneklerine seviye atlatabiliyor, sipariş verebiliyor (!). Evet, oyunda kendinize araba siparişi verebiliyorsunuz. Ayrıca telefondaki küçük oyunları oynayabiliyorsunuz. Telefon, benzer oyunlarda da yapılan şeyleri biraz hızlı yapmanızı sağlayan güzel bir ayrıntı olmuş.
Watch Dogs’u oynanış açısından biraz tartışmaya açarsak, oyunda avantaj kazanmak için korsanlık yeteneklerinize odaklanmanız gerekiyor. Yani, birinin banka bilgilerini çalıp, onları kullanarak potansiyel bir suçu çözebileceğiniz güzel bir oyun Watch Dogs. Tabii, GTA serilerinde olduğu gibi, kendinizi ana hikayeyi takip etmektense, etrafta gezip eğlenirken bulabilirsiniz. Fakat unutmayın ki, oyunun ana hikayesi şaşırtıcı derecede iyi. Görevler, bir süre sonra kendini tekrar eden bir duruma gelebiliyor. Yani bir işe girin, birşeyler hackleyin, yakalanın, kaçın ve daha sonra bunu tekrar edin. Oyunun bu kısmı, Assassin’s Creed’i modern bir zamanda oynuyormuş hissi veriyor.
Araç kullanırken silah kullanamama özelliği biraz kötü olmuş diyebiliriz. Özellikle polisten bir araç kullanarak kaçıyorken, gerçekten işinizi bir hayli zorlaştırıyor. Elbette oyun daha çok hack ve şehrin özelliklerini bu yolla kullanarak kaçmaya odaklanmış, fakat bazen sadece tetiği çekmek istiyorsunuz. Polis ise sizi vurmak için bahane arıyor denebilir, kaldırımda araba sürüyorsanız bile polis tarafından vurulabilirsiniz. Tabii, araç kullandığınız için karşı atağa geçemiyorsunuz. Bu bize biraz mantıksız geldi.
Şehrin boyutu ve tasarımı çok güzel ayarlanmış. Etrafta bir çok yan görevler bulunuyor. Fakat az önce bahsettiğimiz etrafta takılarak eğlenme adına o kadar çok fazla seçenek bulunmuyor. Online oynamak eğlenceli, fakat arkadaşlarınızla birlikte oynamıyorsanız, çabuk sıkılabilirsiniz. Eğer, bu oyun hakkındaki negatif yorumlarımızın burada biteceğini sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Oyuncuların ciğerleri bir takım tükenmeyen oksijen ile doluymuş gibi gözüküyor. Çünkü hiç yavaşlamanıza gerek kalmadan son hız ile koşabiliyor ve yüzebiliyorsunuz. Üstelik bunu sonsuza dek yapabiliyorsunuz. Oyunda bazı noktalarda bizi arabayla kovalayan polislerden koşarak kaçmayı başardık. Yakınlardaki bir göle atladık ve tam hızla yüzerek uzaklaştık. Evet, bu kadar kolaydı.
Bir sonraki şikayeti ise, yukarıda bahsettiğimizle bağlantılı bir şekilde yapabiliriz. Polisten kaçmak oldukça kolay… Polis kovalamacalarından kurtulmayı oldukça basit bulduk, aranma derecemiz 5 olsa bile. Bulduğumuz en güzel yöntem ise, bir bota atlayıp, su üzerinden onlar takibi bırakana kadar ilerlemek oluyor (evet bırakıyorlar). Polislerin suda kullanabilecekleri botları olmadığından, su üzerinden onlardan kurtulmak çok kolay oluyor.
Yanlış anlaşılmasın, negatif yönlerinden bahsediyoruz ama Watch Dogs gerçekten harika bir oyun. Özellikle son dönemlerde çıkan oyunlara tek tek baktığımızda, onlardan bir çok gömlek üstün, harikulade bir oyun oluyor Watch Dogs. Yalnızca, o sürekli kendini koruyan güzel deneyimi bizlere yaşatmıyor. Sürekli canınız sıkılınca açıp oynayabileceğiniz bir oyun olarak kalmayabilir.
Sonuç olarak, Watch Dogs, Ubisoft’un oynanışından değilde, görsel ögelerinden endişelendiği ve bu yüzden grafiklerini aşırı derecede geliştirdiği bir oyun olarak kalıyor. Biraz aceleye getirilmiş ve henüz çıkışına hazır değilmiş gibi duruyor. Oyunun pozitif yönlerine odaklanmaya çalışsak da, negatif yönler yine inceleme yazımızı doldurdu.
Watch_Dogs, mutlaka tecrübe edilmesi gereken çok güzel bir oyun. Bu tecrübeyi en kısa zamanda yaşamanızı ve oyun hakkında düşüncelerinizi de bizlerle paylaşmanızı diliyoruz.
Herkese iyi korsanlıklar!
Son olarak, bahsetmeden edemeyeceğimiz bir konu var. Watch Dogs ile GTA IV’ü karşılaştıran bir arkadaş, itfaiye muslukları ile çok ilginç bir deney yapmış. Bu kısa videoyu da sizlerle paylaşıyoruz.
Artıları
Grafikler
Hikaye
Korsanlık (!)Eksileri
Polisten kolay kaçabilme
Kendini tekrar eden bazı görevler
Araç kullanırken silah kullanamama- Toplam Skor
Yorumlar
Yorum Gönder